1956 yılında Ulubey’in Kardeşler köyünde Ömer ve Ayşe çiftinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelen Muzaffer
Günay, ilkokulu köyünde, İmam-Hatip Lisesini Ordu’da, yüksek tahsilini ise OMÜ İlahiyat Fakültesinde tamamladı
(1982).
Aynı yıl, Kırıkkale Lisesinde öğretmenliğe başladı. 1,5 yıl sonra Ünye Pelitliyatak Ortaokuluna asaleten müdür olarak atandı. Değişik okullarda altı sene müdürlük yaptıktan sonra kendi isteği ile bu görevinden istifa ederek,
sırası ile Ulubey Lisesi, Perşembe Lisesi, Ordu Merkez Utku Acun İlköğretim Okulunda öğretmenliğe devam etti.
2004 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığına geçiş yaparak Ardahan İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı olarak
atandı. Kısa süre sonra Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Müdür Vekili olarak ataması yapıldı. Dört yıl sonra
aynı görevle Tekirdağ ve ardından Giresun’a ataması yapılan Muzaffer Günay, 2010 yılı mayıs ayında kendi isteğiyle
emekliğe ayrıldı. Ortaokul yıllarından itibaren kültür ve sanat çalışmalarına başladı. Bu güne kadar ulusal ve yerel
basında çok sayıda çalışmaları yayınlandı. Memur-Sen Doğu Karadeniz Temsilciliği ve Eğitim-Bir Sen Ordu Şube
Başkanlığı görevlerinde bulundu. Ayrıca, onlarca STK’da yöneticilik ve başkanlık yaptı. Roman, hikâye, masal, inceleme araştırma, telif, biyografi, monografi alanlarında bugüne kadar onlarca kitap kaleme aldı. Yazar, Ahmet Emin
Temiz, Orhan Güzel, Emel İpek, Sinan Bodur gibi müstear isimlerle de eserler yazdı. Eserlerinin bazılarında Ahmet
Emin Temiz, İrfan Tatlı, Emel İpek ve Orhan Güzel takma isimlerini kullandı.
İlk kitabı bir roman olup Arzunun Kıskacında adı ile 1990’da Beka Yayınları’nca (İst.) basılmıştır. Mutlak Fikir Sahnesi adı ile kurduğu amatör tiyatro ekibi ile beş oyun sahneledi. Öte yandan 20 yıl boyunca kesintisiz olarak
Ordu’yu tanıtan tv belgeselleri hazırladı. Bu belgesellerle ülke ve dünya bazında Ordu’nun tanıtımına büyük katkı
sağladı. Şu sıralar, “Ordu–Karadeniz’de Saklı Bir Cennet” adlı 370 sayfa ve 500 fotoğraftan oluşan oldukça hacimli
eseri tamamlayarak yayına hazır hale getirdi. Perşembe Medreseönü’nden merhum Yusuf Dervişoğlu’nun kızı Müberra Hanım ile evli olup iki erkek evlat babasıdır.